Bu bilgileri siz değerli okuyucularımız ile paylaşmak için biraz geç kaldım. Birazdan okuyacağınız satırları yazmaya yaklaşık 2-3 ay önce başlamıştım aslında ama sizin de bildiğiniz COVID-19 olarak tanımlanan ve dünya genelinde olağanüstü bir seviyeye gelen bir virüs salgını her birinizin yaşantısını ve yaşam düzenini etkilediği gibi benim de düzenimi karıştırdı. Bir çok danışanım diyet yapmaktan korktuklarını (bağışıklık sisteminde düşüş yaşamaktan) ve sağlıklı beslenmeleri adına uygulamış olduğumuz bu süreci ertelemek istediklerini dile getirmeye başladı. Danışanlarım ile birebir görüşme imkanı sağladığımız için kendilerine konu ile alakalı detaylı bilgiyi talepleri üzerine zaten verebiliyorum. Bunun yanı sıra bir çok takipçimden de aynı konular üzerine sorular sosyal medya üzerinden üst üste gelmeye başlayınca danışma sürecinde olmayıp, dışarıdan takip eden sizler için de böyle bir yazı yazmak mesleki açıdan bir sorumluluk oldu benim için.
Bu yazıda sizlere Covid-19, Sağlıklı Beslenme ve Bağışıklık Sistemi hakkında bilgi vermeye çalıştım. Bu bilgiler genel bilgiler olup, herhangi bir hastalığınız, alerjiniz, direnç durumunuz vb. durumlar varsa bir uzmana danışmadan hareket etmemeniz gerekmektedir. Yaşantınızın mevcut durumdaki düzenine ve tamamen kendinize özel bir beslenme programı isterseniz sitemizin sağ altında bulunan Whatsapp butonuna ya da buraya tıklayarak benimle iletişime geçebilirsiniz.

Covid-19 sebebiyle herkes eve kapandı! Peki evde kendimiz için ne yapıyoruz?
Covid-19 salgını sürecinde kendimize sormamız gereken ilk soru “Bağışıklık sistemimizi destekleyecek şekilde yeterli ve dengeli besleniyor muyuz?”. “Yoksa günlerimiz tv, bilgisayar karşısında abur cubur tüketmekle mi geçiyor?”.

Kendi çevremde de yapmış olduğum gözlemlere dayanarak rahatlıkla söyleyebilirim ki Covid-19 salgını toplumumuzun büyük bir kısmını bir çok açıdan etkiledi. Bir çoğumuz karantina günlerinin süresi arttıkça öncesinde kurmuş olduğu beslenme düzenini kaybetmeye, geç saatlere kadar ayakta kalıp gün içerisinde uyuyarak uyku düzeninden vazgeçmeye, abur cubur diye nitelendirdiğimiz cips, kola, bisküvi vb. paket gıdaları daha fazla tüketmeye, kısacası yaşam şeklini daha kalitesiz bir hale getirmeye başladı.
Durum bu hale gelince sizleri uyarmak adına genel anlamda bilgilenebileceğiniz bu yazıyı TDD’nin (Türkiye Diyetisyenler Derneği) yayımlamış olduğu “COVID-19 BESLENME ÖNERİLERİ” (yazının tamamına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz) adlı paylaşımdan da yararlanarak derledim.
Öncelikle, virüsün bulaşmasını engelleyecek ya da bulaştığında tedavisini sağlayacak herhangi bir gıdanın olmadığını belirtmem gerekiyor. O yüzden bu süreçte yapabileceğimiz en güzel şey Covid-19 virüsüne karşı sağlıklı beslenme ve bağışıklık kazandıran besinler ile vücudumuzu desteklemek.
Covid-19 sürecinde bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendirebiliriz?

Yapılan bir çok araştırma ile birlikte sağlıklı ve düzenli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır. Sağlıklı beslenme, yeterli ve dengeli beslenme demektir. Vücudumuzun hücrelerinin düzenli faaliyet gösterebilmesi için besin kaynağı olan yağlar, proteinler, karbonhidratlar, vitaminler ve minerallerden yeterli ve dengeli miktarda tüketmek.
Peki bunu nasıl yapabiliriz?

- Günlük yeterli sebze ve meyve tüketimi her gün ve her öğün sağlanmalıdır.
- Her ana öğünde tabağımızın bir çeyreği sebzelerden, bir çeyreği tam tahıl ürünlerinden ve kalan yarısının eşit üç parça halinde meyvelerden, yüksek proteinli gıdalardan ( kurubaklagiller, et, yumurta, balık, tavuk, yağlı tohumlar, vb.) ve süt ürünlerinden (süt, yoğurt, ayran, peynir vb.) oluşturulması önerilmektedir.
- Günde en az 12-14 su bardağı su tüketilmelidir. (2,5-3 litre.)
- Yemeklerin pişirilmesinde zeytinyağı tercih edilmelidir.
- Mevsimine uygun ve dayanıklı meyve-sebze satın alınmalıdır. Sebzelere karnabahar, lahana, kabak, brokoli, biber, turp, havuç, patates; meyvelere ise elma, portakal, greyfurt, mandalina, olgun olmayan muz örnek verilebilir.
- Portakal, mandalina , kivi gibi C vitamininden zengin meyveler tercih edilmelidir.
- Mümkün olduğunca yemeklere taze limon sıkılmalıdır.
- Protein kaynağı olarak besin değeri yüksek ve oldukça dayanıklı olan kuru baklagiller tercih edilmelidir. (Yeşil, kırmızı mercimek, nohut, fasulye çeşitleri, barbunya, vb.)
- Haftada 2 gün balık tüketilmelidir. Taze balık bulunamadığı durumlarda konserve ton balığı olarak tercih edilebilir.
- Kan şekerini hızla yükselten şeker ve şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek de dahil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinleri (hazır soslar, cips gibi tuzlu ürünler, patlamış mısır, tuzlu kurabiyeler, vb.) mümkünse tüketilmemeli, değilse en az seviyede tüketilmelidir.
- Pişirme yöntemi olarak ızgara-fırın-haşlama yöntemlerini tercih edilmelidir.
Hastalıklara neden olan virüs (özellikle Covid-19) ve bakterilere karşı vücudun en önemli savunma mekanizmalarından olan antikorların görevlerini yerine getirebilmeleri için her gün yeterli protein alınması gerekmektedir.
Probiyotik takviyesi alarak veya kefir , probiyotik içeren yoğurt gibi besinleri tüketerek bağışıklık sisteminizi destekleyebilirsiniz.
Covid-19 salgını sebebiyle geçen bu süreci danışanlarıma da her zaman söylediğim gibi ‘sağlıklı yaşam kampı’ olarak düşünelim ve avantaja çevirelim. Hazır kendimize ayıracak zamanımız varken sağlıklı yemekler pişirelim, günlük egzersizler (leslie, pilates, vb.) yapalım, evde kalalım. EN ÖNEMLİSİ SAĞLIKLA KALALIM.